Yeni bir dili öğrenirken, anadilleri öğrendiğiniz dil olan kişiler ile konuşmanız önemlidir – ve bu da, yeni arkadaşlık edinmeden mümkün değildir. Bu, çoğu dil öğrenenlerin başlarda oldukça zorlandığı bir alandır: Konuşma dili ifadeleri ve argo kelimeler ile sorun yaşamamak ve resmi olmayan, konuşulan İngilizce'yi  anlamaya alışmak. Fakat biraz alıştırma ile, İngilizce konuşan arkadaşlar bulup onlarla sohbet edecek ve kendinizin kim olduğunu uygun bir şekilde açıklayacak duruma geleceksiniz.

Burada, yurtdışı ikametiniz sırasında her durumda, ister işte olsun, ister üniversitede, yeni evinizde, bir barda veya bir konserde yeni ilişkiler kurabilmeniz için bazı ipuçları, kelimeler ve ifadeler yer almaktadır.

Kendini tanıtmak

Önce en önemlisi: Kendinizi tanıtmalısınız. Bunu yapmanın sonsuz seçenekleri vardır, bu nedenle size, karakterinize ve duruma uygun düşen girişi bulmak en doğrusudur. Kendinizi çok resmi bir şekilde tanıtabilirsiniz, örneğin:

Good evening/afternoon, my name is …

It’s a pleasure to meet you, my name is …

Bu iş yerinde insanlar ile tanıştığınızda veya resmi ortamlar için daha uygundur.

Veya daha samimi ve çekinmeden olabilir, örneğin:

Hey! I’m …

Hi, how’s it going? My name’s …

Konuşmayı başlatmak

Ne yaptığınızı anlatın – diğerlerine, kişiliğiniz hakkında biraz bilgi verdiğinden, başlangıç için iyi bir yoldur. Ayrıca konuştuğunuz kişinin de aynı durumda olma ihtimali vardır ve böylece hemen ortak bir yön bulmuş olursunuz. Örneğin şunu söyleyebilirsiniz:

I’m here to study

I’m studying politics at … University – İnsanlarla nerede ve ne okuduğunuzu paylaşırsanız, insanlar sizi daha iyi tanımış olurlar.

I’m here to study

I’m visiting friends/family

I just got a job at … – başkalarına nerede çalıştığınızı da (yer veya firmayı) söylerseniz, onlara sizin hakkınızda daha çok şey öğrenmelerine yardımcı olmuş olursunuz.

I work as a … – ne olarak çalıştığınızı anlatın –  bunu diğerleri de anlatabilir veya çalışma alanınıza ilgi gösterebilirler.

İltifatlar

Bununla kolayca bir konuşma başlatabilir, kibar ve dostça davranabilir ve diğer kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Belki o kişinin giymiş olduğu bir kıyafet parçası hoşunuza gitmiştir:

Wow. I really like your t-shirt!

That’s a really cool bag!

Hey, nice trainers, where did you get them?

Sorular sormak

İnsanları tanımanın en iyi yolu, kişiye veya yaptığı işe karşı ilgi duyduğunuzu bilmelerini sağlamaktır. Onlara, kendileri hakkında daha çok şey bilmek istediğinizi gösterdiğiniz takdirde, size karşı açılmaları daha kolay olacaktır ve sizinle daha rahat sohbet edeceklerdir. Yani neler yaptıkları ve neleri sevdikleri hakkında daha çok sorular sorunuz.

What kind of music/films/books/art are you into? (Hangi müzik/film/kitapları seviyorsun?)

Tanışma sırasında ve arkadaş kalıp kalınmayacağını tespit ederken, kişinin ilgi alanlarını öğrenmeye çalışmanın rolü büyüktür.  Bu soru ile kişinin ne sevdiğini veya sevdiğiniz filmleri, müzikleri veya fotoğraf sanatını onun da sevip sevmediğinizi öğrenebilirsiniz. Artık o kişiye kendi ilgi duyduğunuz şeylerden de bahsedebilirsiniz. Şunları söyleyebilirsiniz:

I love…

I really like…

I’m a big fan of…

I think… is really cool

Veya olumsuz olup, hiç sevmediğiniz şeylerden bahsetmek istiyorsanız (çoğu zaman sevdiğiniz onca şeyi saymaktan daha kolay olabilir), şunları söyleyebilirsiniz:

I hate…

I despise…

I think… are awful

Dostluğu pekiştirmek

İyi anlaştığınız ve tekrar görmek istediğiniz bir grup kişi veya bir grup insan ile karşılaşırsanız, arzunuzun karşılıklı olup olmadığını sormak için birçok seçeneğiniz vardır. Örneğin:

Want to go for a beer?/Let’s go for a drink! (Bir bira içmeye gidelim mi?/Hadi bir şeyler içmeye gidelim!)

Birini bir şeyler içmek için davet etmek size daima arkadaş kazandıracaktır. İster meşrubat, ister bira veya bir kokteyl içmek için olsun, işten veya dersten sonra buluşmak, başka insanları rahat bir ortamda tanımak için pub veya bar doğru bir yerdir. Aşağıda verilen iki soru da, sevdiğiniz, birlikte bir şey içmeye gitmek istediğiniz kişileri rahat ve samimi bir şekilde davet etmek için aynı derecede uygundur.

Would you like to come over for dinner/supper? (Akşama yemeğe uğramak ister misin?)

Sevgiye giden yol mideden geçer diye ne güzel söylemişler! Yemek ve dostluk da birbirine bağlıdır ve insanları yemeğe evinize davet ettiğinizde, insanları daha iyi tanıyabilirsiniz. Başkaları için yemek yapmanız, zahmete girdiğinizi gösterir ve takdir edilirsiniz. Aynı şekilde yemek, karşılıklı kültürleri paylaşmak ve tanımak için gerçekten iyi bir araçtır - Kendi memleketinize ait tipik bir yemek hazırlayabilir ve İngilizce konuşan arkadaşlarınız da aynısını yapabilirler.

We should hang out more (Daha sık buluşmalıyız)

Biri ile mükemmel bir şekilde anlaşıyor ve o kişiyi daha yakından tanımak istiyorsanız, bunu söylersiniz. Bu samimi cümle ile kısaca ‘Bence gerçekten çok iyi anlaşıyoruz ve bundan sonra seninle daha sık buluşmak keyifli olurdu.’ demiş olursunuz. İnşallah o kişide aynı şekilde düşünüyordur ve “Yeah!”veya “Sure, that would be cool!” diye cevap verir.

İrtibatta kalmak

Biri ile iletişimde kalmak istiyor ve gelecekte de görüşmeyi düşünüyorsanız, günümüzde bunu yapmanın, cep telefonu ve internet sayesinde bir sürü yolu vardır. Bir kişi ile nasıl irtibata geçmek isterseniz isteyin, irtibat bilgilerini rica etmek çok kolaydır:

Are you on Facebook?

What’s your email address?

Would you mind giving me your email address?

Do you have a Twitter account?

Are you on LinkedIn?

Could I take your mobile number?

Bir bayan veya bir erkeğe telefon numarasını sormak, bir arkadaşlık değil de bir aşk ilişkisi istediğinizi düşündürebilir, özellikle ilk buluşmada telefon numarasını sorarsanız. Rahat bir ilişki düşünüyorsanız, onun yerine kendi telefon numaranızı vermeniz ısrarcı görünmez.